Dolar
Euro
Altın
BİST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Konya °C
Konya
°C
°C
°C
°C
°C

BAŞKAN ERTUĞRUL PARLAK “Elini açık tut, Sofranı açık tut, Kapını açık tut, Gözünü bağlı tut, Dilini bağlı tut, Belini bağlı tut.”

BAŞKAN ERTUĞRUL PARLAK “Elini açık tut, Sofranı açık tut, Kapını açık tut,  Gözünü bağlı tut, Dilini bağlı tut, Belini bağlı tut.”
20 Eylül 2023 12:34
141

Ilgın Esnaf ve Sanatkarlar Başkanı Ertuğrul Parlak “Ahîlik, 13. yüzyıldan itibaren Anadolu’da etkili olmuş bir teşkilattır. Ahlaki, askeri ve siyasi alanlar ile birlikte, özellikle sosyal ve ekonomik alanlarda oldukça etkili olan bu teşkilat; günümüzün, esnaf ve sanatkar odaları olarak işlevlerini görmekle beraber bütün bunların ötesinde, iş ahlakını şekillendiren bir kurum olarak önemli işlevler görmüştür.
Başkan Parlak “Hem Selçuklu, hem de Osmanlı sultanlarından bazılarının vezirleriyle birlikte bu teşkilata üye oldukları bilinmektedir. Sadece padişahlar değil, devlet adamları, kadı ve müderrisler Ahîlik teşkilatının üyesi olması, bu teşkilatın güçlenmesine katkıda bulunmuştur.
Ahîlik, insanı bir bütün olarak ele almış ve onu bütün yönleriyle birlikte geliştirmeyi amaçlamıştır. Bu sebeple Ahîlik, insanın sadece uhrevi hayatını değil, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatını kapsayacak biçimde dünyevi hayatını da düzenlenmiştir.
Ahîliğin temel felsefesi, doğru, güvenilir ve emin insan olma bağlamında “insanın eline, diline, beline sahip olması”dır. Bu yaklaşım, Ahilerin dünya ve ahiret mutluluğu için dengeli bir hayat sürmelerini sağlamıştır. Ahilik kültürünü alan bireyler, dayanışmacı bir ruh yapısına sahiptirler. Ahîlik, üretmeden tüketmeye, ihtiyaç fazlasını tüketmeye, israfa, güçlünün zayıfı sömürmesine, haksız kazanç sağlamaya, insanları kandırmaya karşı olan bir sistem üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla iş gücünün, tüketicinin ve tabiatın sömürülmemesi, aralarında adalet ve denge ilkeleri korunarak ve haksız rekabetin önüne geçilerek, bireysel ve toplumsal huzurun sağlanmasına çalışılmıştır.
Ahîlik Teşkilatı’nda, bireye önce insani ve ahlaki değerler öğretilir, daha sonraki aşamalarda ise, meslek eğitimine geçilirdi. Meslek eğitiminde ise teoriden çok “yaparak ve yaşayarak öğrenme” yani pratik boyutu ön plandaydı. Ahîlikte, bilinçli ve sosyal sorumluluğu gelişmiş insan yetiştirilmeye özel bir önem verilmiştir. Bu sistemde, “çalışmak, öğrenmek ve olgun insan olmak” için özel çaba gösterilmiş ve “biri olmadan diğerinin de olamayacağı”anlayışı benimsenmiştir. Ahîlik modelinin temelinde insanların birbirini sevmesi, değer vermesi, yardım etmesi, fakir ve yoksulu gözetmesi, iş hayatında ve alış-verişte ahlaki kuralları ölçüt alması temel ilke olarak benimsenmiştir.

Ilgın Esnaf ve Sanatkarlar Başkanı Ertuğrul Parlak “Günümüz toplumlarında güven ortamını zedeleyen, insanları birbirine düşürüp, düşman eden en olumsuz unsurların başında dedikodu gelmektedir. Dolayısıyla, insanların olumlu yönlerinden çok, hata, eksik ya da kusurlu yönlerinden bahsetmek, onları birbirlerinden uzaklaştırıp düşmanca duygular beslemelerinden başka bir işe yaramamaktadır. Ancak, Ahilikte ise, sır tutmak önemlidir. Sır tutmayı bilen dedikodu etmez ve ettirmez.

Ahîlik aynı zamanda, birbirini seven, birbirine saygı duyan, yardım eden, fakiri gözeten, yoksulu barındıran, işi kutsal, çalışmayı ibadet sayan bir esnaf ve sanatkâr teşkilatıdır. Dolayısıyla, bu bakış açısında olan kişi manevi olarak yaşamaktan zevk alacak ve psikolojik şiddet yaşamayacaktır.

Ahî, kendisine güvenilen, sözüne inanılan kişidir. Davranışlarında yapmacılık, dilinde yalan, yüzünde maske yoktur. Ayrıca, çıkar sevdasında olmadığından kimseye boyun eğmez. Başkalarının hakkını da kendi hakkı gibi korur Günümüzde çok nadir bulunan bir ticari ahlak çizgisidir bu.

Ahîlik Teşkilatı’nda güler yüzlü olmak esastır. Bu çerçevede, Ahî, bir umut kaynağıdır. Yanına her kim düşünceli, kaygılı ve üzüntülü gelse oradan rahatlayarak çıkacaktır. Dolayısıyla, Ahîlikte, başkasının psikolojik sorunları çözme yönünde bir çaba vardır. Günümüzde de, çalışma ortamında böyle kişilere ihtiyaç vardır.

Ahîlik Teşkilatı’nda güven kazanmak oldukça önemlidir. Hem müşteriye hem de çalışma ortamındaki diğer bireylere güven vermek Ahîliğin önemli bir özelliğidir. Dolayısıyla, günümüz çalışma ortamında da örgütsel güven olarak karşımıza çıkan bu durum, çalışma ortamındaki psikolojik atmosferi önemli ölçüde etkilemektedir. Güvenin tesis edilemediği bir yerde huzur ve sekinet yoktur.

Ahî, hırsının esiri olmayan elindeki ile kanaat etmeyi bilen kişidir. Günümüzde de çalışma yaşamında hırsa kapılıp kanaatkârlık göstermeyenler daha fazla stres yaşamaktadır. Sabır gibi sadakat de bir Ahîde olması gereken temel değerlerdendir. Sadakat, öğrenmeye ve başarıya giden yolun temel unsurlarındandır. Sadakat olmaksızın uzun soluklu çalışma sağlanamaz, dolayısıyla, günümüzde de ticarette güvene götüren unsurlardan biri de sadakattir.

Ayrıca, bireylerin, birbirinin kusurunu arayarak, ayıplarını ve eksikliklerini ortaya çıkarıp ifşa etmesi, rakibini yok etmeye çalışması, iş ve sosyal hayatımızın en önemli problemlerinin başında gelmektedir. Ahîlikte ise, esnafın birbirine “köstek olma yerine destek olma esası” benimsenmiş ve olumsuz davranış sergileyenler ise, sürekli kınanmış ve lanetlenmiştir. Özellikle, mobbing davranışının temelini teşkil eden düşmanlık ve kin beslemek, Ahîlik de yoktur. Öyle ki, Ahîliğin beslendiği İslam ahlak sisteminde, kişinin kendisine gelmeyene gitmesi, kendine zulüm edeni affetmesi, kendisine vermeyene vermesi ve kendisine kötülük yapana iyilik yapması tavsiye edilir. Yani Ahîlik teşkilatının temel prensiplerinden birisi de affedici olmaktır.

Ahî, doğruluk ve dürüstlüğünden emin olunan kişidir. Eli eksik tartmaz, hak olmayana uzanmazdı. Yalan bilmez ve iftira etmezdi. Ahîlikte doğruluktan asla taviz verilmemiş, aksi davranışlar cezalandırılmıştır. Örneğin, kalitesi bozuk mal üretmek, tüketiciyi aldatmak, yüksek fiyatla mal satmak Ahîlikte en büyük suçlar arasında sayılmış ve cezası birlikten çıkarma olarak uygulanmıştır. Bu tür davranışlarla cezalandırılan suçlulara da “Yolsuz” denilmekteydi. Günümüzde kullanılan yolsuzluk kelimesi de buradan gelmektedir.

Ahîlik Teşkilatı’nda çırak olmak için bir ustanın yanında işe başlayan gence, iki tane de yol kardeşi seçilirdi. Böylece, bu gençler arasında ömür boyu sürecek bir kardeşlik başlardı yol kardeşliği ile Ahilik kurallarına olan bağlılık yol kardeşlerinin birbirinden sorumlu olması yoluyla denetim altında tutuluyordu. Abiler yanlarında çalışan çırak ve kalfalara emekleri sömürülecek varlıklar gibi değil, yetiştirilecek ve ileride işyeri açabilecek bir insan gibi bakmışlardır.

Ahîlik Teşkilatı’nda, ilişkiler, mesainin bitmesi ile sona ermemekte, mesai sonrasında da devam etmektedir. Bu ilişkilerin sürdürüldüğü mekânlar ise, “Yâran Odaları” olmuştur. Bu mekânlar, özellikle, mesai sırasında konuşulamayan sorunların rahatlıkla dile getirildiği ortamlar olmuştur. Günümüzde de iş esnasında konuşulamayan gerek iş ile alakalı gerek özel hayat ile alakalı problemlerin konuşulabildiği Yâran Odaları misali sosyal etkinliklere ihtiyaç duyulmaktadır. İşveren ile işçi arasındaki ilişki bu münasebet ile daha fazla artmakta ve yakınlaşılmaktadır.

Ahîlik Teşkilatı, çalışanların sanat ve zanaat erbaplarının iş ve sosyal güvenliğini korumayı amaçladığı için, işsizliği de önlemiştir. Bu çerçevede, her yeteneğe bir iş bulma, her yeteneği ilerleyebileceği son aşamaya kadar desteklemek Ahîliğin önemli bir amacıydı.

Sonuç olarak; Ahîlik Kurumu, tarih boyunca sahip çıktığı değerler doğrultusunda var olmuş ve aynı zamanda bu değerleri gelecek nesillere aktarma gayreti göstermiştir.
Bu doğrultuda, günümüz çalışma hayatındaki problemlerin çözümünde bu değerlere sahip çıkma gereği apaçık ortadadır. Çünkü zaten bu değerler, Batı dünyasındaki gelişmeler paralelinde dolaylı olarak bizlere aktarılmaktadır. Önemli olan da, bu değerleri Batı değerleri olarak değil, kendi öz değerlerimiz olarak kabullenmek ve hayata geçirmektir. İlgili değerlere sahip çıkan ve uygulayan hiçbir toplum, bundan zarar görmemiştir. Dolayısıyla, yozlaşılan ve insani değerlerin kaybolduğu günümüz toplumsal yaşamımız, doğruluk, dürüstlük, ahlak ve kalite kavramlarının tekrar içlerinin doldurulması ile hayat bulacak, çalışma yaşamı da bu süreçten olumlu etkilenecektir.

Sözümüzü Ahi Evran-ı Velinin bu teşkilata girenlere verdiği öğütler ile nihayete erdirmek istiyorum. Nitekim bunlardan ilk üçü açık olmayı diğer üç tanesi de kapalı olmayı öğütler.

Elini açık tut,
Sofranı açık tut,
Kapını açık tut,

Gözünü bağlı tut,
Dilini bağlı tut,
Belini bağlı tut.

Bu münasebet ile Ahîlik Haftanızı kutlar,Anadolu’nun manevi mimarlarından ve bu büyük teşkilatı kuran Ahi Evran-ı Veli’yi ve ahirete irtihal etmiş tüm esnaf ve sanatkarlarımızı rahmetle ve minnetle anıyor, emek ve alın terini vatanseverlik duygularıyla birleştiren esna teşkilatımızın, 2023 yılı Ahilik Haftasının birlik ve beraberlik içerisinde geçmesini, ülkemize ve bütün insanlığa güzellikler getirmesini temenni ediyorum. Tüm milletimize ve atalarının mirasına sahip çıkan ve ülkemizi besleyen can damarlarımızdan biri olan esnaf ve sanatkârlarımıza şükran ve saygılarımı sunuyorum.

REKLAM ALANI
Whatsapp Destek